+ 90 543 872 60 74

info@swissmeddental.com

Küçükbakkalköy Mahallesi, Fırın Cd. No:29, 34750

Ataşehir/İstanbul

Pazartesi- Cuma 09:00 - 18:00

Cumartesi 09:00 - 16:30

+ 90 543 872 60 74

info@swissmeddental.com

Küçükbakkalköy Mahallesi, Fırın Cd. No:29, 34750

Ataşehir/İstanbul

Pazartesi- Cuma 09:00 - 18:00

Cumartesi 09:00 - 16:30

Günümüz dünyasında diş implantları, eksik diş tedavileri ve estetik diş tedavileri için en gelişmiş çözüm olarak kabul edilmektedir. Teknoloji, diş hekimlerinin hastalarına daha hızlı, daha doğru ve güvenilir tedavi sunmalarına yardımcı oluyor. 1952’de modern diş implantlarının icadından önce, insanlar çeşitli yöntemlerle diş eksiklerinin giderilmesi için tedavi yöntemleri aradılar. Onlarca yıllık bilimsel araştırma ve klinik uygulama sayesinde, araştırmacılar implant tasarımını ve işlevselliğini geliştirdiler. Dental implantların gelişimine ve ne kadar ilerlediğimize tarihsel olarak bakalım.

Geçmiş Tarih

MÖ 2000’de, Çin’de eksik dişlerin yerine oyulmuş bambu kazıklar yerleştirmek geleneksel bir uygulamaydı. MÖ 1000 civarında, bir Mısır kralının çene kemiğine bakır bir çivi çakıldığı tespit edildi. Bu, çene kemiğine yerleştirilen metal diş protezinin kaydedilen ilk vakası olarak kabul edilebilir. Sadece 2000 yıl önce, bir hayvan dişi veya daha düşük sosyal statüye sahip bir kişiden, bir diş kullanarak, bir dişi değiştirmeye çalışmak yaygın bir uygulamaydı. Bu implantlar büyük olasılıkla enfeksiyon ve çürüme nedeniyle reddedildi. Ancak bununla birlikte M.Ö tarihlere bulunan kafa taslarında diş yerine yerleştirilmiş bazı implantların çevresinde kemiğin iyileşmiş olduğu da gözlemlendi.Bu dao zamanlarda bazı implant vakalarının başarılı olduğunu bize söylemektedir. Diş implantları alanında önemli gelişmeler ise ancak yüzyıllar sonra gerçekleşti.

Günümüz

1952’de İsveçli bir doktor ve araştırmacı, kan akışının kemik iyileşmesini nasıl etkilediğini incelemek için titanyum silindiri tavşanın bacağına yerleştirdi. Daha sonra bakıldığında titanyumun kemiğe kaynaştığını ve yerinden çıkarılamadığı görüldü.

Osseointegrasyon adı verilen kemik entegrasyonunun özelliği, modern implantların başarısının biyolojik temelidir. Bu bilgiyle İsveçli doktor, vücudun titanyumun uzun süreli varlığını tolere edebileceğini ve böylece titanyumun yapay dişler için bir kök olarak kullanılabileceğini keşfetti.

Diş implantları uzun bir yol kat etti. Şu anda, diş implantları çoğu hastada %98’in üzerinde bir başarı oranına sahip ve diş hekimleri artık implantları hastanın özel ihtiyaçlarına göre kişiselleştirebiliyor. İmplantlar, istenilen estetik ve işlevselliğe bağlı olarak çeşitli boy ve çaplarda yapılabilir ve çeşitli tekniklerle yerleştirilebilir. 

Ayrıca şeker hastalığı veya sistemik hastalıklarda daha iyi sonuç veren akıllı hidrofilik implantlar ve çok ince kemiklere implantın sağlamlığından ödün vermeden inceltilmiş özel zirkotitanimplantlar uygulanabilir.